Bir yazar için en zor olan; kitabını naif
edebiyat dünyasından, sinema dünyasının acımasız kollarına teslim etmek olmalı. Güçlü ve paralı sinema dünyası daha nice kitaplar alıp (kitabını alamadıkları
yazar duymadım) beyazperdede denemeye devam edecek..
“One
Day” (Bir Gün) adlı romanında; İki
insan arasında 1988 yılında başlayan aşkın ve arkadaşlığın devam ettiği 20
yılı, yıl ve yıl bize o kadar güzel ve akıcı anlattı ki David Nicholls, kitabının bestseller olmasına şaşırmadık. Bu kitabı
sinemacılara teslim ederken filmin senaryosunu da ben yazacağım dediğinde de
şaşırmadık. Hatta yönetmen koltuğunun “An
Education” filminin başarılı Danimarkalı yönetmeni Lone Scherfig’e verilmesinden oldukça da umutlandık. Filmlerin her zaman kitabını okuyanları tatmin
etmediği bilinen bir gerçek ama ortaya çıkan filme üzülerek söylüyorum oldukça
şaşırdık.
Filmde, her geçen bir yıl sonunda karakterlerin birbirleriyle ve
hayatla ilişkilerini görüyoruz. Ama filmin başında bu her bir yıl o kadar hızlı
ve bağlantısız geçiyor ki, film izleyenlere bu anlarda pek bir duygu geçişi
yaşatamıyor. Sonlara doğru biraz duygu kıpırdanmaları olsa da, ortaya kısa sürede
uçup gidebilecek ve akılda pek de uzun süre kalmayacak bir film çıkıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder