28 Eylül 2012 Cuma

PORTRE:ABBAS KİYARÜSTEMİ








*1940 Tahran doğumlu İran’lı yönetmen 15 yaşında çektiği belgesel ile yönetmenliğe başladı.

*Tahran Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü’nde Grafik ve Tasarım okudu. Uzun yıllar İran'da reklam filmleri çekti. Kısa film ve belgesellerde dahil olmak üzere 40’tan fazla film yaptı. “Kirazın Tadı” filmiyle 1997 yılında Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye Ödülü’nü aldı. 2000 yılına dek farklı festivallerden 70 civarında ödül aldı.

*İran sinemasında 1960'ların sonlarında başlayan ve Füruğ Ferruhzad, Sohrab Şahit Sales, Behram Beyzayi ve Perviz Kimyavi gibi yönetmenlerin de dahil olduğu İran Yeni Dalgası akımı yönetmenlerindendir. Bu akım yönetmenlerinin belirgin ortak özelliklerinden bazıları,şiirsel diyaloglar ve politik ve felsefi konularla ilgili alegorik hikâye anlatma tarzıdır.
 

 *1979 İslam Devrimi’nden sonra ülkesini terk etmeyen nadir yönetmenlerden olan Kiyarüstemi bu durumu şöyle açıklar: “Bir ağacı kök saldığı yerden ayırıp başka bir yere taşırsanız, ağaç meyve vermez olur. Verse de, kendi yerindeyken vereceği meyve kadar güzel olmaz. Bu, doğanın kanunudur. Bende, ülkemi terk etmiş olsaydım, aynen o ağaç gibi olurdum.”





*Filmlerinin ana çerçevesini “yaşam” ve “ölüm” temaları oluşturur. Filmlerinde İran’lı şairlerin şiirleri, neredeyse filmin bir karakteri haline gelmiştir. Çocuklar etrafında dönen hikayelere genelde kırsallar, geniş alanlar fon oluşturur. Arabanın içinden çekilen çoğu filminde sabit kamera kullanır.

*Kiyarüstemi, hem karakterler hem de hikaye açısından gerçek hayatları film haline getiriyor. Onun filmlerindeki oyuncular genellikle profesyonel değil sıradan insanlar.

*Kiyarüstemi, yönetmenlerin filme aşırı müdahale etmesine ve seyirciyi yönlendirmesine şiddetle karşı çıkıyor. Ona göre yönetmen filmini, doğal koşullar içinde çekmeli. Herşeyi seyircinin hayalgücüne, düşüncelerine ve fikirlerine bırakıp filmini bir seyirci gibi dışarıdan seyretmeli.




*Hayatını İran sinemasına adayan yönetmenin filmleri son 10-15 yıldır kendi ülkesi olan İran’da gösterilmiyor. Ayrıca 2002 yılında, 11 eylül olaylarının sonrasında film festivali için davet edildiği Amerika’ya da girmesine izin verilmedi.

*Son filmi olan “Like someone in love (2012)” (Sevmek gibi), 11.Filmekimi’nde İstanbul’da izleyici ile buluşuyor.



 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder