*1940 Tahran
doğumlu İran’lı yönetmen 15 yaşında çektiği belgesel ile yönetmenliğe başladı.
*Tahran
Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü’nde Grafik ve Tasarım okudu. Uzun yıllar İran'da reklam filmleri çekti. Kısa film ve
belgesellerde dahil olmak üzere 40’tan fazla film yaptı. “Kirazın Tadı”
filmiyle 1997 yılında Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye Ödülü’nü aldı.
2000 yılına dek farklı festivallerden 70 civarında ödül aldı.
*1979 İslam
Devrimi’nden sonra ülkesini terk etmeyen nadir yönetmenlerden olan Kiyarüstemi
bu durumu şöyle açıklar: “Bir ağacı kök saldığı yerden ayırıp başka bir yere
taşırsanız, ağaç meyve vermez olur. Verse de, kendi yerindeyken vereceği meyve
kadar güzel olmaz. Bu, doğanın kanunudur. Bende, ülkemi terk etmiş olsaydım,
aynen o ağaç gibi olurdum.”
*Filmlerinin
ana çerçevesini “yaşam” ve “ölüm” temaları oluşturur. Filmlerinde İran’lı
şairlerin şiirleri, neredeyse filmin bir karakteri haline gelmiştir. Çocuklar etrafında
dönen hikayelere genelde kırsallar, geniş alanlar fon oluşturur. Arabanın
içinden çekilen çoğu filminde sabit kamera kullanır.
*Kiyarüstemi,
hem karakterler hem de hikaye açısından gerçek hayatları film haline getiriyor.
Onun filmlerindeki oyuncular genellikle profesyonel değil sıradan insanlar.
*Kiyarüstemi,
yönetmenlerin filme aşırı müdahale etmesine ve seyirciyi yönlendirmesine
şiddetle karşı çıkıyor. Ona göre yönetmen filmini, doğal koşullar içinde
çekmeli. Herşeyi seyircinin hayalgücüne, düşüncelerine ve fikirlerine bırakıp filmini
bir seyirci gibi dışarıdan seyretmeli.
*Hayatını
İran sinemasına adayan yönetmenin filmleri son 10-15 yıldır kendi ülkesi olan
İran’da gösterilmiyor. Ayrıca 2002 yılında, 11 eylül olaylarının sonrasında film
festivali için davet edildiği Amerika’ya da girmesine izin verilmedi.
*Son filmi
olan “Like someone in love (2012)” (Sevmek gibi), 11.Filmekimi’nde İstanbul’da
izleyici ile buluşuyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder