2 Ekim 2012 Salı

LIKE SOMEONE IN LOVE (2012) (SEVMEK GİBİ)







2010 yılında, Abbas Kiarostami “Certified Copy (2010)”(Aslı gibidir) filmini kendi coğrafyasının sınırları dışında çektiğinde birçok kişi onun filmografisine uymadığını söyleyip eleştirilerde bulunmuştu. Bu eleştiriler sanırım onu fazlasıyla etkilemiş olmalı ki tepki olarak bu filmin devamı niteliğindeki yeni filmi “Like Someone in Love (2012)” (Sevmek gibi) için daha da uzaklara Japonya’ya gitmişti.

İran coğrafyası içinde dehasını yaratan, onu en önemli yönetmenler katına taşıyan filmleri çeken Kiarostami ‘nin dünyaya açılma arzusuyla neler yapabileceğini yoksa sadece kendi coğrafyasının içinde mi varolabileceğini ben de kendi kendime soruyordum. ve 11.Filmekimi’nde sorularımın cevaplarını buldum.









"Like Someone İn Love (2012)", Tokyo’da emekli olmuş yaşlı bir profesör olan Takaschi ile eskortluk yapan üniversite öğrencisi Akiko arasındaki ilişkiyi, Akiko’nun erkek arkadaşının da zaman zaman dahil olduğu bir hikaye şeklinde bize sunuyor.

Abbas Kiarostami’nin tarzını yansıtan  araba içinde geçen sahneler, yakın plan kamera çekimleri  ve kişilik analizleri yapmamıza olanak sağlayan  uzun dialoglar evet bu filmde de mevcut. Fakat önceki filmlerindeki; bize yaşamı, ölümü, sonsuzluğu anlatan o olağanüstü dialoglardan eser yok. Filmin dokusunu oluşturan Tokyo görüntüleri, İran’da oluşturduğu büyüleyici atmosferlerle karşılaştırıldığında tadsız ve izleyicinin ruhuna girmekten çok uzak.

Film bize Japonların hayata bakışı, yaşam felsefeleri ve nasıl bu kadar dünya üzerinde yaşayan en insancıl ırk oldukları ile ilgili bir şeyler anlatıyor, evlilik üzerine düşünülmesi gereken fikirler söylüyor ama biz Abbas Kiarostami’nin bunları söylerken kullandığı hayran olduğumuz epik dile o kadar alışmışız ki onu bulamamak hayal kırıklığı yaratıyor.

Salon’dan çıkarken bu film üzerinde düşünmüyor, Kiarostami’nin İran’a geri döneceği zamanı ve orada çekeceği filmini hayal ediyorum…



 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder